Zamana yenik düşmeye başlayarak ihtiyarlayan cilde, kulak arttaki tenden elde edilen fibrojelle gençlik aşısı yapılıyor.
Tıbbi ismi otolog kültüre fibroblast enjeksiyonu olan operasyonla amaçlanan, cildin temel dokusu kalojenin yapımını tetiklemek. Cildin, şahsın natürel hücreleriyle yenilenmesi safhasını provoke etmek.
Boğaziçi Tıp Merkezi Medikal Estetik Kısmı Mesulü Dr. Mustafa Karahan’ın verdiği bilgiye göre, fibrojel yapımı için en ideal ten kulak artta var. Buradaki ten az güneş gördüğü için oranla daha genç. Kulak arttaki kılsız ten bölgesinden 1 cmx0.5 cm’lik bir parça kesiliyor. Fibroplast denilen hücreleri kapsayan ten parçası laboratuvar şartlarında uygun kültüre konuyor. 3 hafta beklenerek fibroplast sayısının en az 5 bine çıkması bekleniyor. Arttırılan hücreler hyalüranik asit denilen yeniden kozmetikte kullanılan dolgu malzemesine konarak surata enjekte ediliyor. Enjeksiyondan iki ay kadar sonra fibroblast hücreler natürel görevlerini yaparak, kalojen birleşimini artırıyorlar. Biyolojik saat ters işlemeyerek başlıyor. Artan kalojenler buruşukları dolduruyor. Buruşukluk derinliği eksiliyor, cilt daha parlak bir görünüm kazanıyor.

Şimdilik yalnızca cilt gençleştirici olarak kullanılan yöntemin, önümüzdeki günlerde iltihaplı sivilce izlerinin doldurulması için de uygulanması tasarlanıyor.
Yöntem 35 yaşın üzerindeki kadın, erkek herkese uygulanabiliyor. Yalnızca kortizon alanlar, bağışıklık sistemi hastalığı bulunanlar, ileri kanser hastaları, uzuv nakli olanlar ve kronik cilt hastalıkları bulunanların yaptırmasısakıncalı.
Dondurularak saklanabiliyor
Yöntemin en büyük avantajı, şahsın kendi dokusundan elde edildiği için alerji yapmaması ve bulaşıcı hastalık tehlikeyi bulunmaması. Cildin ihtiyarlama sürecini yavaşlatması ve incelmesini yasaklaması değişik ehemmiyetli avantajlarından. Bu yöntemin sağladığı imkânlardan biri de alınan hücrelerin akışkan azot içinde dondurularak saklanabilmesi. Yöntemin maliyeti bin 400- bin 600 dolar arasında.