• DOLAR
    %0,09
  • EURO
    %-0,33
  • ALTIN
    %0,54
  • BIST
    %3,72
En Popiler Makyaj Ürünleri

En Popiler Makyaj Ürünleri

Makyaj uygulamasının ehemmiyetli olduğu kadar, makyaj malzemelerinin kaliteside ehemmiyetlidir. Cildinizi makyaj ürünlerinin altında havasız vazgeçmek, ciddi cilt meselelerine yol açabilir. Fondötenler Fondötenler, her ten rengindeki insanda renk değişikliklerini saklamak ve renk kumpassızlıklarını örtmek için kullanılmaktadır. Beyaz ırk için olan fondötenler en az 7-8 tonda olmalıdır. Kısacası fondöten pigmentli bir ıslatıcıdır. Surat fondötenleri tüm surata uygulanır […]

Makyaj uygulamasının ehemmiyetli olduğu kadar, makyaj malzemelerinin kaliteside ehemmiyetlidir. Cildinizi makyaj ürünlerinin altında havasız vazgeçmek, ciddi cilt meselelerine yol açabilir.
Fondötenler Fondötenler, her ten rengindeki insanda renk değişikliklerini saklamak ve renk kumpassızlıklarını örtmek için kullanılmaktadır. Beyaz ırk için olan fondötenler en az 7-8 tonda olmalıdır. Kısacası fondöten pigmentli bir ıslatıcıdır. Surat fondötenleri tüm surata uygulanır ve uzun vakit kullanılır. Bu sebeple tenin rehabilitasyonunda ehemmiyetli rol oynar ancak aynı zamanda en problemli olan surat kozmetiğidir. Surat fondöteni çağdaş bir üründür; 1936 senesinde Max Factor tarafından özellikle film sanayisinde kullanılmak üzere geliştirilmiş ve tescili alınmıştır. Kısa bir vakit sonra harikulade örtücülüğü, kadifemsi görünümü ve surata istenen rengi verebilmesi sebebiyle popüler olmuştur.
Formülasyon 4 ana fondöten yöntemi bulunmaktadır: 1yağ bazlı, 2su bazlı, 3yağsız ve 4susuz veya susuz anhidroz formları. Yağ bazlı ürünler kuru tenler için üretilmektedir; su bazlı olanları ise her ten tipine uygun olabilir. Yağsız yöntemler yağlı tenlerde kullanılırken susuz anhidroz formları çok uzun vakit kalıcı olduğundan kamuflaj ve görsel sanatlarda kullanılmaktadır.
Yağ bazlı yöntemler mineral yağlar veya lanolin içki gibi yağlarda süspanse edilmiş pigmentler kapsayan yağdaki su emülsiyonlarıdır. Nebatsal yağlar hindistan cevizi, susam, aspur =palavracı safran safflower ve sentetik esterler izopropil miristat, oktil palmitat, izopropil palmitat de katılabilir. Uygulamadan sonra fondötendeki su buğulaşarak yağdaki pigmentin yüzde kalmasını sağlar. Bu vaziyet özellikle kuru teni olanlarda istenen nemli ten hissine neden olmaktadır. Tümüyle yöntemin yağlı fazında hazırlandıklarından yağ bazlılarda fondöten tenin yağı ile karıştıkça renk değiştirmez.
Su bazlı fondötenler pigmentin emülsifiye edildiği az ölçüde yağ kapsayan sudaki yağ emülsiyonudur. Primer emülsifiye edici casus genellikle trietanolamin gibi bir sabun veya bir noniyonik surfaktandır. Daha az ölçüde olan sekonder emülsifiye edici casus ise genellikle gliseril stearat veya propilen glisil stearattır. Bu popüler fondötenler çok az kuru veya klasik ten için uygundur. Pigment yağda bulunduğundan bu cinslerde de renk farklılığı kollanmaz. Kapsadığı yağ ölçüyü az olduğu için kullanma süresi daha kısadır. Bu ürünler genellikle şişe içinde satılmaktadır.
Yağsız fondötenlerde hayvani, nebatsal veya mineral yağlar bulunmaz. Silikonlar, dimetikon veya siklometikon gibi öbür yağlı maddeleri kapsar. Tende kuru bir pay neden olduklarından yağlı cildlerde kullanılmaktadır. Silikon nonkomedojenik, nonaknejenik ve hipoallerjiktir. Bu sebeple de çok popüler olmuştur. Bu ürünler de genellikle akışkan olup şişede satılmaktadır.
Yağ hakimiyetli fondötenler yağsız fondötenlerle karıştırılmamalıdır. Tüm fondötenlerde ten yağını emen kurutucular bulunur. Yağ hakimiyetlilerde ek olarak talk, kaolin, nişasta veya öbür polimerler gibi yüksek ölçüdeki ten yağını emebilecek ek kurutucular bulunur. Bu kurutucular genellikle dimetikon bazlıdır; ancak bazı yöntemlere mineral yağlar eklenebilir. Bu sebeple yağ hakimiyetli fondötenler yağsız demek değildir.
Susuz veya susuz anhidroz fondötenler suya dayanıklıdır. Nebatsal yağ, mineral yağ, lanolin içki ve sentetik esterler yağ fazını oluştururlar. Bunlar krem haline getirebilmek için mumlarla karıştırılabilir. Fondötene opaklık kazandıracak biçimde pigment ölçüyü artırılabilir. Renk veren casuslar titanyum dioksit ile demir oksit bazlıdır, bazen bunlara ek olarak ultramarine blue da eklenebilir. Titanyum dioksit, hem saklayıcı hem de örtücü olarak iş görür. Bu ürünler suratlarında izleri olan bireylerde bu izleri örtmek için rahatlıkla kullanılabilir.
Yüzey özellikleri Fondötenler değişik rötuş özellikleri ile başka bir deyişle finiş üretilmektedir: mat, yarı mat, nemli yarı mat ve parlak. Finiş, bir kozmetiğin yüzey özelliğidir. Mat finiş fondötenler yansıma yapmaz ve genellikle yağsızdır. Bu cins ürünler fondöten uygulandıktan bir vakit sonra ciltleri parlamaya başlayan yağlı tenli bireyler için uygundur. Yarı mat finişde çok az parlama olur ve genellikle yağsız veya su bazlıdır. Hafif yağlı ve klasik tenler için uygundur. Nemli yarı mat fondöten genellikle orta derecede yağ içeriği olan su bazlıdır. Klasik ve kuru tenler için uygundur. Parlak fondötenler yağ bazlıdır ve kuru tenler için uygundur. Bu cins fondötenlerin ıslatıcı özelliği de bulunmaktadır.
Uygulama Seçim edilen fondöten olası olduğu kadar ten rengine yakın olmalıdır. Ancak bunu tespit etmek güç olabilir. Misalin burun ve yanak teni alın ve çeneye göre daha kırmızımsıdır. Fondöten alt çene kemiği köşesi tenine uydurulur, zira surat rengi ile çene altı tenin rengi uydurulmalıdır. Fondötenin rengi, güneş ışığında seçilmelidir; mağazalarda kullanılan yoğun floresan ışığı renk idrak etmesini bozabilir.
Genel olarak fondöten parmak uçları ile uygulanmalıdır. Azıcıkçık fondöten alına, burna, çeneye ve yanaklara konulmalı ve dudaklarda dahil tüm surat tenine yayılana kadar dairesel hareketlerle homojen olarak dağıtılmalıdır. Son olarak bir sünger veya pudra ponponu yukarıyadan alta doğru hareketlerle dolaştırılarak olabilecek rastgele bir çizgi kaybedilmeli ve surat kıllarının yatırılması sağlanmalıdır.
Fondöten saç çizgisine, tragusa kulak önüne ve çene altına yayılırken dikkat edilmelidir. Aynı dikkat göz etrafına da verilmelidir. İstenirse tüm üst göz kapağına da fondöten uygulanabilir. Daha sonra fondötenin yerleşmesine veya kurumasına zaman tanınmalı ve fondöten hafif dokunmayla çıkabilir olmamalıdır. Ek kapama isteniyorsa ikinci bir katman daha uygulanabilir.
Yan tepkinler Fondötenler ender olarak allerjik veya irritan kontakt dermatite neden olmaktadır. Genellikle bu cins tepkinlere fondötenin içinde bulunan koku veya gözetici maddeler neden olmaktadır. İrritan kontakt dermatite daha sık tesadüfülmesinin sebebi genellikle bu cins ürünlerin günde 8 saatten daha fazla vakit kullanılıyor olmasıdır. Fondötenler sarih veya kapalı olarak kir patch biçiminde test edilebilir. Bazı fondötenlerin üzerinde “duyarlı tenlere uygun” ibaresi bulunmaktadır. bununla ne amaçlandığı bütün olarak öğrenilmemektedir. Bu ürünlerin araştırılması neticeyi bu ürünlerde rastgele bir allerji sebebi olabilecek ürün grubunun veya kimyevinin bulunmaması gibi bir vaziyet olmadığı görülmüştür. Ancak bu ürünlerde allantoin gibi teni gevşeten ek maddeler bulunabilmektedir.
PUDRALAR Pudralar, renk kumpassızlıklarını örter, yağı hakimiyet eder, tene mat bir görünüm verir ve değildiğinde pürüzsüzlük kazandırır. Gerçeğinde pudra bir ıslatıcıdan sonra kullanılır ve bir cins pudralı fondöten tesiri göstermesi sağlanır. Pudralı fondötenlerin yerini likit fondötenler almıştır. Ancak ten yağını çok iyi hakimiyet altına alan kadifemsi bir kapama isteyen bireylerde en iyi neticeyi pudralı fondötenler verir. Şahsın ten tipine uygun bir ıslatıcı uygulanır ve kurumasına veya oturmasına zaman tanınır. Daha sonra ışığı geçiren pudra uygulanır.
Formülasyon Tüm kaplama pudralarda baskın olarak talk hidrate magnezyum silikat ve artan ölçülerde kapayıcı pigmentler bulunur. Bu pigmentler opaklıklarına göre sınıflanabilir: titanyum dioksit, kaolin, magnezyum karbonat, magnezyum stearat, çinko stearat, hazırlanmış kireç, çinko oksit, pirinç unu, kireç çökeltisi ve talk.
Genellikle en iyi opasitenin 0,25 mikron büyüklüğünde partiküllerle elde edildiği kabul edilmektedir. Magnezyum karbonat, aynı zamanda yağ kurutucudur ve pudranın ıslamasını önleyici ve ek parfümleri absorbe edici olarak da kullanılabilir. Kaolin hidrate aluminyum silikat de yağ ve ter emici olarak kullanılabilir. Pudralar genellikle katman halindedir ve surata pudra ponponu ile uygulanmaktadır. Şeffaf pudralarda da aynı yöntemler bulunmaktadır, ancak daha az ölçüde talk, titanyum dioksit veya çinko oksit bulunmaktadır.
PUDRALAR Pudralarda genellikle ana pigment olarak demir oksitler kullanılmaktadır, ama ultramarine, krom oksit ve krom hidrat gibi öbür inorganik pigmentler de kullanılabilir. Şeffaf pudralar alttaki teni daha aşikarlaştırmak ve fondöten tonlarını vurgulamak için kullanılır. Bu sebeple şeffaf pudralar uygun renkte fondöten bulamayan şahıslara dayanakçı olabilir.
Uygulama Pudralar sıkıştırılmış halde bulunur. Pudra ponponu veya fırça ile uygulanır. Surata mat bir finiş verirler. Kuru tenlerde tenin daha da kurumasına neden olabilirler. Ancak teni yağlı olan ve dolayısıyla parlayan bireylerde çok verimli olabilir.
Ters tesirler Genellikle pudra bu cins tepkinlere neden olmamaktadır, ama içindeki kokular problemlere neden olabilir. Ancak yöntemindeki kaba partiküller sebebiyle irritan kontakt dermatit görülebilir. Astması veya vazomotor riniti olan bireylerde pudranın solunması meselelere neden olabilir. Pudralarla kapalı veya sarih olarak kir testi uygulanabilir.
ALLIKLAR Yanakların pembemsi rengini artırmak için kullanılır.
Formülasyon Allık pudralar da pudralar gibi yönteme edilmektedir, ancak içine daha canlı renkte pigmentler ilave edilmiştir. Kapama özelliğinden çok renk istendiğinden içinde fazla ölçüde çinko oksit bulunmamaktadır. Krem allıklar ise susuz susuz anhidroz fondötenler gibidir ve esterler, mumlar, mineral yağ, titanyum dioksit ve pigmentler kapsar.
Uygulama Natürel bir görünüm için yanak renklerinin uygulamasına gözün hemen altındaki yanağın etli kısmından başlanmalıdır ve gözün dış tarafına doğru sürülmelidir. Böylece çıkık çene kemikleri görünümü elde edilmesi sağlanır.
Ters tesirler Özellikleri pudralar ile aynıdır. Kapalı veya sarih olarak kir test uygulanabilir.
DUDAK BOYASILAR MÖ 7000 senelerinden başka bir deyişle Sümerlerden beri dudak renkleri kullanılmaktadır. Bu uygulama, Mısırlılardan Suriyelilere, Asurlulara, Perslere, Yunanlara, Romalılara ve günümüz cemiyetine aktarılagelmiştir. Bugünkü dudak boyası 1920′de İngilizcede push-up holder olarak adlandırılan dudak boyasıların çevrilerek dışarı çıkarıldığı ve tekerrür çevrilerek içine sokulabildiği paketler bulunduğunda ortaya çıkmıştır.
Formülasyon Dudak Boyasılar değişik konsantrasyonlarda mumların, yağların ve pigmentlerin karışımıdır. Misalin dudakta uzun vakit kalması istenen bir dudak boyasında yüksek ölçüde mum, az ölçüde yağ ve yüksek oranda pigment bulunur. Buna rağmen düz ve kremli bir görünüm veren dudak boyasında az mum ve fazla yağ bulunur. Dudak Boyasılarda kullanılan mumlar genellikle balmumu, natürel balmumu candelila wax, Brezilya balmumu carnauba mumu, ozokerit mumu, lanolin mumu, ceresin mumu ve öbür sentetik mumlardır. Genellikle arzulanan erime noktasını elde etmek için bu mumların muhtelif karışımları kullanılmaktadır. Yağ olarak kastor yağı, beyaz mineral yağı, lanolin yağı, hidrojenlenmiş nebatsal yağlar veya oleil içki kullanılır. Yağların emeli dudaklara uygulamak için birtabaka oluşturmaktır. Yağlar aynı zamanda pigmentin ürün içinde dağılımı için de lüzumludur.
Dudak Boyasılarda değişik tiplerde renklendiriciler kullanılmaktadır. Bulaşmayan renkler ve dudak boyası kalıcılığı floresan, halojenli floresanlardan ve suda çözünmeyen boyalardan oluşan bromo asitlerinin kullanılması ile elde edilir. Öbür pigmentler ise suda çözünmez boyalar ve yatırma boyalardır. Metalik yatırmalar aluminyum gibi metalik bir maddede yatırılmış veya çökertilmiş çözünmeyen boyalardır. Misalin FD&C Blue No. 1, aluminyumda çökertilmiş bir azo boyasıdır. Azo boyaları azobenzen türevleridir, genellikle sarı, kırmızı ve kahverenkli olup asit ya da baz özelliklerine sahiptir. Öbür yatırılmış renkler kalsiyum veya baryum tuzları bazlıdır.
Ters tesirler Dudak Boyasılara özgü olan bir dizi içerik, duyarlı bireylerde meselelere neden olabilir. Çoğu dudak boyasında bulunan kastor yağı, bromo asit boyalarını harikulade çözebilme mahareti için kullanılmaktadır; ender olarak allerjik kontakt dermatite neden olmaktadır. 1920lerin ortasındaki belirli başlı dudak boyası duyarlılaştırıcıları bromo asit boyaları idi. Bunlardan biri eozindir D&C Red No. 21. Bu senelerde eozin suda çözünmeyen kırmızı dudak boyasılarda kullanılmakta idi. Bu çıkmayan dudak boyasılar yine piyasada yerlerini almaya başlamıştır. Dudak Boyasılar kaçınılmaz bir biçimde ağız içine girdiklerinden dudak boyasılardaki renk verici maddelerin eminliği çok ehemmiyet kazanmıştır. FDA sertifikalı renkleri üç gruba aynehirdedir: 1Food, Drug and Cosmetic FD&C renkler, 2Drug & Cosmetic D&C renkler ve 3External drug & Cosmetic renkler. Yalnızca ilk iki grup dudak boyasılarda kullanılabilir.
FAR EYE SHADOW Far, sıkıştırılmış pudra, susuz anhidroz krem, emülsiyon ve kalem biçiminde olabilir. Renk alternatifi çok fazladır, ancak hiçbir zaman katran ürünleri göz etrafında kullanılmaz. Sıkıştırılmış pudralar en popüler olanıdır, göz kapağına yumuşak süngerli bir aplikatörün sürülmesi ile uygulanır. Bu farlar genellikle pigmentli talk ve bağlayıcı olarak çinko veya magnezyum stearat kapsar. Kaolin ve kireç hem yağ emilimini artırmak hem de kullanım zamanını artırmak için kullanılabilir. Yüzey özellikleri mattan inci parlaklığına hatta metalik parlaklığa kadar değişmektedir. Kapama tesirini artırmak için pastel mat finişlide titanyum dioksit kullanılmaktadır. Ancak arzulanan incimsi parlaklığı kapayacağı için inci parlaklığındaki farlarda kullanılmaz. İnci parlaklığını sağlamak için bizmut oksiklorit, mika ve balık pulu özü standart kullanılan malzemelerdir. Metalik parlaklık ise bakır, pirinç. aluminyum veya gümüş tozlarının ilave edilmesi ile elde edilir.
Ters tesirler Göz kapağı teni bedenin en ince tenidir ve sıklıkla hem irritan hem de allerjik kontakt dermatit görülebilmektedir. North American Contact Dermatitis Group kozmetik tepkinlerin %12 ’sinin göz kapaklarında olduğunu tanımlamıştır. Ancak bu tepkinlerin %4′ü göz makyajları ile alakalıdır. Dahası rutin kir testleri ile göz kapağı dermatitinin etyolojisini tanımlamak güçtür. Bir çok madde eller aracılığı ile gözlere kaçabilir. Göz makyajının dermatit sebebi olduğu tanımlanırsa irrtan mı yoksa allerjik kontakt dermatit mi olduğu tanımlanmalıdır. İrritan kontakt dermatit daha sıklıkla görülmektedir. Genellikle kullanma testi önerilmektedir. Kullanma testinde far göz kapağının kenarına birbirini takip eden 5 gece süresince sürülür ve daha sonra değerlendirilir.
MASKARA En sık kullanılan göz kozmetiğidir. Çoğu tarihi medeniliklerdeki bayanların kullandığı orijinal maskara, antimon trisülfit bazlı kömürdür. Çağdaş maskaranın emeli kirpikleri koyulaştırmak, uzatmak ve kalınlaştırmaktır.
Formülasyon Maskara bulaşmasına, tahrişe ve zehirlenmeye neden olmadan kolay ve düzgün uygulanabilmelidir. AKIL Food, Drug and Cosmetic Act kirpikler için katran renklerinin kullanımını menetmiştir. Bu sebeple maskara renklendiricileri nebatsal renklerden veya inorganik pigmentlerden ve yatırma renklerden seçilmelidir.
Kullanılan renklerden demir oksit siyah, ultramarine blue navy ve amber veya burnt sienna veya sentetik kahve oksiti kahverengi için kullanılır. Likit maskara en popüler olanıdır. Likit maskaralar su bazlı, solvent bazlı ve su/solvent hibrit karışımlar olarak sınıflandırılabilir. Bu ürünler, yuvarlak bir fırçanın tüpün ağzındaki minik bir delikten kendiliğinden sıyrılarak ve böylece belirli ölçüde ürünşöhret fırçadan uzaklaştırılmasını sağlayan otomatik maskara tüplü olduklarından kendine özgüdür.
Su bazlı maskaralar, mumlardan balmumu, Brezilya mumu, sentetik mumlar, pigmentler demir oksitler, krom oksitler, ultramarine blue, kızıl carmine, titanyum dioksit ve suda çözünmüş reçineden oluştuğu için böyle anılmaktadır. Suda yağ emülsiyonu olarak sınıflandırılır. Su buğulaşarak kirpikleri koyulaştıran ve kalınlaşan bir ürün ortaya çıkar. Ürün suda çözünür olduğundan çıkarılması kolaydır ancak terleme veya gözyaşı ile bulaşabilir. Bazı su bazlı maskalar fazla ölçüde mum veya pigmentin kirpiklere tutunmasını artırmak için bir polimer kapsadığında “suya dayanıklı” olarak yaftalandırılırlar. Su bazlı maskaralar, suda yetişebilen bakterilerce kolaylıkla kontamine olabilirler. Bu sebeple genellikle parabenler gibi gözeticiler kapsamalıdır. Bu sebeple de parabene duyarlı bireylerde allerjik tepkinlere neden olabilir. Buna karşın su bazlı maskalar en az tahriş edici maskara cinsleridir. Solvent bazlı maskaralar pigmentlerin ve mumların ilave edildiği petrol damıtımı ürünlerden oluşurlar. Bu sebeple de suya dayanıklıdır. Terleme ve gözyaşı ile bulaşmaz ancak çıkarılabilmesi için yağ bazlı bir arınma losyonuna veya kremine gereksinim dinlenir. Ürün yeteri kadar çıkarılmadığında kirpiklerde artıklar kalabilir. Bu maskaraların daha uzun müesseseye zamanına ihtiyaçları olduğundan uyguladıktan hemen sonra bulaşmasından korunmak gerekir.
Solvent bazlı maskaralara da gözeticiler ilave edilir, ancak petrol bazlı solvent antibakteriyel olduğundan mikrop bulaşması çok büyük bir problem olmamaktadır. Bazı ürünlerde talk veya kaolin kirpik kalınlaşmasını artırmak ve naylon veya rayon lifleri de kirpikleri uzatmak amacına ilave edilebilir. Solvent bazlı maskaralar gözleri tahriş edebilir. Bazı maskaralar ya suda yağ ya da yağda su emülsiyonu oluşturacak biçimde hem solvent bazlı hem de su bazlı sistemleri kapsayabilir. Buradaki emel su bazlı maskaralar gibi kısa zamanda kuruyarak kalınlaşan ve aynı zamanda solvent bazlı maskaralar gibi suya dayanıklı bir ürün elde etmektir.
Ters tesirler Çağdaş likit maskaralarda applikatör kullanımlar arasında tüpün içine sokulu yakalandığı için maskaraya bakteri bulaşması için bir hayli fırsat doğmaktadır. En korkulanı özellikle Pseudomonas aeruginosa ile olan kornea enfeksiyonudur ve görmeyi kalıcı bir biçimde etkileyebilir. Her ne kadar maskaralarda gözeticiler bulunsa dahi maskara tüplerini ilk kullanımdan 3 ay sonra atmak ve aynı maskara tüpünü başka şahısların kullanmamasını sağlamak usluca olacaktır.
Tekrarlayan bakteri enfeksiyonları olan şahısların solvent bazlı maskaraları seçim etmeleri gerekir. Mantar enfeksiyonları da ender olmasına rağmen görülebilir. Mantar enfeksiyonları en çok bağışıklık sistemi baskılanmış veya kontakt lens takanlarda görülmektedir. Şayet gözyaşı ile maskara konjunktiva kesesine erişecek olursa konjunktiva boyanabilir. Bu vaziyet daha çok tarsal konjunktivanın üst hududunda görülür. Genellikle semptom vermeyen bu vaziyetin bir rehabilitasyonu bulunmamaktadır.

Yafta en iyi makyaj en iyi makyaj malzemeleri en iyi makyaj markaları en iyi makyaj markası en iyi makyaj ürünleri en nitelikli makyaj en nitelikli makyaj malzemeleri en nitelikli makyaj malzemesi en nitelikli makyaj markası iyi makyaj iyi makyaj malzemeleri iyi makyaj markaları iyi makyajın gizemleri nitelikli makyaj nitelikli makyaj malzemeleri nitelikli makyaj markaları nitelikli makyaj ürünleri

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?